Nilüfer Emekliler Meclisi Depreme Karşı Daha Bilinçli!

Afet Zararlarını Azaltma Yöntemleri” hakkında seminer düzenledi

Gündem Yayın: 06 Mart 2023 - Pazartesi - Güncelleme: 06.03.2023 00:10:00
Editör - Süleyman bilir
Okuma Süresi: 5 dk.
192 okunma
Google News

Nilüfer Emekliler Meclisi Depreme Karşı Daha Bilinçli!

Nilüfer Kent Konseyi bileşenlerinden biri olan Emekliler Meclisi “Afet Zararlarını Azaltma Yöntemleri” hakkında seminer düzenledi. Semineri Kızılhaç’ın ilk kursiyerlerinden olan emekli hemşire eğitimcisi olan Sevim Tanrıkulu bilgi ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştı.

Emekliler Meclis Başkanı Yeşim Erkmenuğur; “Deprem gerçeği Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilimizi etkileyen o karanlık gece ile tekrar ortaya çıkmıştır. Bursa’da fay hatları üzerinde kurulu bir ilimizdir. Bu seminerimizle öncelikle sizleri bilgilendirmek sonrasında da alınacak önlemler hususunda görüşlerinizi almak istedik. Bilgilendirme seminerlerimiz önümüzdeki günlerde yeni konuklarımızla devam edecek.” dedi.

Emekli hemşire Sevim Tanrıkulu; Afetlerin bireyler ve toplumlar üzerindeki etkilerinin sona ermesi günler, aylar hatta yıllar alabilmektedir. Afetler sosyal yaşamın kesintiye uğramasına, insan

yaşamı ve malvarlıklarının zarar görmesine neden olur. Afetlerin kısa ve uzun dönemli etkileri fiziksel, psikolojik ve/veya sosyal nitelikli olabilmektedir. Türkiye, tarihi boyunca, sık sık beklenmeyen ölümlere, yaralanmalara ve mal kayıplarına yol açan doğal ve insan kaynaklı afetler geçirmiştir. Türkiye’de mevcut afet yönetimi sisteminin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Oluşturulacak yeni bir afet yönetimi sisteminin başarısı büyük oranda hükümetlerin her düzeydeki ve özellikle yerel düzeydeki örgütler ile özel sektörün aktif katılımlarına bağımlı olacaktır.

Genelde kurtarma ve ilkyardım çalışmaları ile ilgili olarak dile getirilen temel görüşler; koordinasyonun kötü olduğu, bu çalışmaları yürütmekle görevli yerel yöneticilerin kendilerinin de afetzede konumunda bulundukları afet yönetimi konusunda deneyimsiz oldukları ve çalışmaların düzensiz olduğu yönündedir. Kurtarma ve ilkyardım aşamasında yapılan çalışmaların daha düzenli

olmasını sağlayacak bölgesel düzeyde hazırlıklı ve eğitilmiş uzman ekipler bulunmamakta, ülke genelinde bir afet ağı oluşturulmamaktadır. Türkiye’de mevcut müdahale ve acil yardım planlarının temel mantığı; afete ilk müdahalenin afetin olduğu bölgeden yapılmasıdır. Bu planlarda görevlendirilen bütün servislerdeki görevliler o bölgede yaşayan insanlardır. Oysa afetten hemen sonra organize olarak afete müdahale etmeleri beklenen bu ekiplerin personel, teçhizat, araç ve gereçlerinin afet dolayısıyla etkisizleşmesi nedeniyle, afet karşısında etkili olması mümkündeğildir. Türkiye’de afetlerde kurtarma ve ilkyardım faaliyetlerinde gönüllü olarak görev alacak yardım ekiplerinin sayısı, kamuoyunun afetler konusundaki duyarsızlığının bir sonucu olarak, çok azdır. Var olan ekipler ise, afet bölgesine ulaştıklarında kriz merkezleri tarafından iyi koordine edilemediğinden kendilerinden beklenen hizmetleri sunamamaktadır. Gelen yardım ekiplerinin görev yapacakları bölgeleri ve gidiş yollarını bilmedikleri görülmüştür. Yabancı gönüllü yardım ekipleri ile deprem bölgesinde lisan bilen elemanın aralarında olmaması ve kendilerine mihmandar

verilememesi nedeniyle haberleşme ve kendilerine ulaşma imkânı olmamıştır.

Her afet olayından sonra arama ve kurtarma çalışmalarında enkaz altından insanların iş makineleri ile çıkartıldığı, kiminin kolunun, kiminin bacağının iş makinelerinin dişlileri tarafından koparıldığı gazete haberleri ve televizyon ekranlarına yansımaktadır. Bu gibi trajik olayların meydana gelmesinin temel nedeni şudur: Enkaz kaldırma ile enkaz altından canlı kurtarma faaliyetleri birbirinden farklı faaliyetlerdir ve her iki faaliyetin gerektirdiği uzmanlık ve donanım farklıdır. Oysaki Türkiye’de afet sonrası kurtarma çalışmalarında bu iki faaliyet birbiri ile karıştırılmaktadır.

Afet sonrasında karşılaşılan önemli sorunlardan biri de afette ölen insanlar için morgların ve gömme ekiplerinin yetersiz kalmasıdır. Bu yetersizliğin sonucu olarak, ölüler açık alanlarda toplanmakta ve salgın hastalıklara davetiye çıkarılmaktadır. Ayrıca, afet sonrasında kriz yönetim merkezlerinin yetersiz denetimi veya ilgisizliği nedeniyle vatandaşlar akrabalarının cenazelerini habersiz götürüp gömmektedirler. Bu nedenle, afetlerde ölenlerin sayısı aradan aylar geçtiği halde tam olarak saptanamamaktadır. Bu nedenler her bir vatandaşımızın basit korunma eğitimlerini öncelikle alma sonrasında da AFAD üzerinden kurtarma çalışmaları hakkında kurslara katılarak tatbikat eğitimlerini tamamlaması zorunluluktur.” dedi.

#
Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.